|
|
Veysel Güney'in Yanındaki Mezarlarda Kim Var?
İNCİ HEKIMOGLU – NEZAHAT ALKAN
BİRGÜN
Kayıp mezarı 25 yıl sonra Gaziantep Şehir Mezarlığı‘nda bulunan Veysel Güney’in, yetersiz delille idam edildiği iddialarına, bir yenisi daha eklendi. İdamının “hukuksuz” olduğunu ve “yetersiz delille idam edildiği” ni söyleyen ve infazda bulunan DGM Savcısı Mete Göktürk’ün açıklamaları, Veysel Güney’in hapishane arkadaşı tanık tarafından da doğrulandı.
Güney’le aynı dönemde Gaziantep cezaevinde bulunan Muharrem Şarklı, “Veysel, ‘çatışmada yanımdaki arkadaşımla üsteğmen birbirini vurdu. O üsteğmeni ben vurmadım ama biliyorum beni öldürecekler’ dedi hep” iddialarında bulundu. Şarklı, o dönemde işkencede öldürüldüğünü söylediği ancak soyadını hatırlamadığı Sait adlı bir de sendikacı konusunda da yeni bir iddia ortaya attı.
Gaziantep eski Şehir Mezarlığı’nda 25 yıl sonra ailesi ve Mersin 78'liler Derneği’nin girişimleri sonucu bulunan Veysel Güney’den sonra mezarlıkta kimliği meçhul olan mezarlar bulunuyor. Şehir mezarlığında ortaya çıkan kimliği meçhul mezarların da kimlere ait olduğunun bulunması için Gaziantep Belediye Başkanlığı tarafından araştırma çalışmaları sürdürülüyor.
13 Eylül 1980'de gözaltına alınan ve Veysel Güney’in de bulunduğu Gaziantep Cezaevi’nde 2 yıldan fazla yatan Muharrem Şarklı, ağlayarak anlattığı Veysel Güney’e ilişkin anıları içinde kendisini en çok etkileyenin, onun idama götürülüşü olduğunu söyledi. Muharrem Şarklı, Güney’le ilişkisini ve tanık olduklarını şöyle anlattı:
‘BENİ ÖLDÜRECEKLER’
“Veysel öldürmemişti o üsteğmeni. Çatışma sırasında yanındaki arkadaşının -galiba adı İzzet’ti- üsteğmeni vurduğunu söyledi ama idam edileceğini de biliyordu. ‘Beni öldürecekler, biliyorum’ derdi.” Bir gün, yasal olduğu halde koridora çıkarılan Veysel’i, traş olmuş ve takım elbiseli görünce idam kararı çıktığını anlayan Şarklı, sonrasını şöyle anlattı: “O sırada beni gördü koğuşta. Hemen seslendi: ‘Dayı, niye beni görmeye geliniyorsun, öleceğimi mi biliyorsun?’ Yok, falan dedim ama öğrenmiştim idam edileceğini. Sonra yanına gittim ama kendimi tutamayıp ağlamaya başladım, anladı tabii. Nitekim akşam saat 02.00 gibi götürdüler.”
Veysel idama giderken son sözlerinin, “Derlenip toparlanıp geleceğiz er meydanlarına!” olduğunu belirten Şarklı, Veysel’in daha sonra da “Biz ölümsüzüz!” diye bağırdığını ve askerlerin hemen kafasına bir çuval geçirdiklerini onu son görüşlerinin bu olduğunu belirtti.
DİSK’e bağlı Lastik-İş sendikasından yargılanan Muharrem Şarklı o dönemde işkencede öldürülenlerden sadece soyadını hatırlamadığı Sait adlı sendikacıyı bildiğini söylüyor.
‘CENAZEYİ VERMEMEK SUÇTUR’
Emekli DGM Savcısı Mete Göktürk, infazında bulunduğu ‘in mezarının bulunması üzerine, “Mezarının kayıp olması çok ayıp yüzkarası bir durumdu. Belediyenin bu konudaki duyarlılığı da takdire şayan,” dedi. Kendisinin görev yaptığı dönemde Gaziantep’te 10 kadar idam olmadığını, bu nedenle Gaziantep eski Şehir Mezarlığı’nda bulunan mezarların kime ait olacağını bilemeyeceğini söyleyen Göktürk şunları ekledi: “80-83 arasında ben oradaydım ve bu süre içinde sadece iki idam gerçekleştirildi. Kimliği belirlenemeyen insanlara ait cesetler de belediyenin tahsis ettiği bu mezarlara gömülür. Bu mezarların kayıtları belediyeler tarafından tutulur. Bir aileye cenazesini vermemek suçtur. Ancak Veysel Güney’in mezarının bilinmemesinde yetkililerin çok büyük kusurlarının olduğunu düşünmüyorum. Ailenin de ihmalinden söz etmek mümkün. Çok kısa süre sonra koşullar değişti çünkü. Baskıcı dönem çok da uzun sürmedi. O günlerde ısrarla takipçisi oluna-bilseydi sorunun çözümü bu günlere kadar uzamazdı. O günün koşullarını herkes biliyor. Şu suçludur bu suçludur polemiğine girmeyi doğru bulmuyorum.”
Mersin 78'liler: Veysel Güney kazanmıştır!
Veysel Güney’in kayıp mezarının ortaya çıkarılmasında önemli rol oynayan Mersin 78'liler dün Mersin’de bir basın toplantısı düzenledi. Mersin 78'lilerin basın toplantısında, “İdamların insanları yok etmediği bir kez daha kanıtlanmıştır” denilerek şunlar ifade edildi: “Ailenin, Türkiye’deki 78'lilerin ve özelde Mersin 78'liler Derneği’nin çabaları sonuçlarını vermeye başlamıştır. Veysel’in ölümünün 25. yıldönümünde Gaziantep Cumhuriyet Savcılığı’na, Adalet ve İçişleri Bakanlığına ve Gaziantep Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğüne yaptığımız başvurular ve yaptığımız basın açıklamaları yankı bulmuştur. İdamının hukuksuz olduğu iddianamesini yazan Savcı Mete Göktürk tarafından net olarak ifade edilen, mezarlığa “hüviyeti meçhul” olarak gömülerek hukuksuzluğa devam edilen Veysel Güney olayı artık yeni bir aşamadadır. Veysel Güney kazanmıştır!
|
|
|
