Ana Sayfa Veysel Güney Kimdir? Basından Belgeler
SİZİN VEYSEL Videolar İmza Kampanyası İletişim
Önceki Sayfa Sonraki Sayfa

Kardeşi Ayhan Güney anlatıyor


Sabah - 8 Haziran 2008

"Ağabeyim sorgusunun başından beri çatışmaya girdiğini kabul etmedi. İdam edileceği ilk yakalandığı andan itibaren belliydi.
İdam sehpasına çıkarılışına kadar, beş buçuk aylık sürede her gün işkence gördü. Nasıl yargılandığını anımsamıyoruz. Çünkü avukatı bile yoktu. En yakını olan bizlerle görüştürülmedi, cezaevindeki arkadaşlarıyla yan yana gelemedi, sürekli tecritte tutuldu, havalandırmaya bile çıkarılmadı. <
Polis sorgusunun ardından adli soruşturma için ilk olarak ifadesini savcı Mete Göktürk yıllar sonra yazdığı adlı kitabında, ağabeyimin silah kullandığına ilişkin bir kanıt elde edemediğini yazdı.
İnfaz sırasında onun son anlarına tanık olacak bir avukatı yoktu. Ailenin de infazı izlemesine izin verilmedi. Sadece zorlukla son bir kez görüşme izni alabildik.

Ağabeyimin idamındaki tek sorun, artık neredeyse bütün boyutlarıyla teşhir olan 12 Eylül adaletinin nasıl işlediği değil. Onu asmaya karar verenler, kendi kararlarından bu kadar kuşkulu olmasalardı, onu idam sehpasına çıkarmakla yetinmeyip bir de toplumun hafızasından tümüyle silmek için planlar geliştirmezlerdi.

İdam edilmeden bir gün önce Gaziantep Orduevi'nden ağabeyim için mezar yeri ayırtılması, idamın ardından cenazeyi ailesine vermek yerine 'kimsesiz ve isimsiz' olarak toprağa gömmeleri; işte tüm bunlar, suç delillerini yok etmek için değilse nedir?"
 

VEYSEL GÜNEY'İ ARIYORUZ!
Mersin 78'liler Derneği